Bazı şeyler nasıl anlatılır bilmiyorum. Hele yaşanması güç olan şeyleri nasıl yazıya dökerim hiçbir fikrim yok.
Biliyorsunuz işte, onunla aramdaki şey her zaman apayrı kalacak-tı.
Ta ki geceyi beraber geçirene kadar...
Onu aslında ne kadar istediğimi elini tutunca anladım. Belimi okşadığında ya da nefesini yüzümde hissettiğimde dünyam yerinden oynadı.
Hayır ne yazık ki öpemezdim onu. Ama beni öpmesini çok istedim. Dakikalarca okşadım, okşandım da bir şey olsun yapamadım.
Ama sonra buluştu dudaklarımız. Hem ilk öpüşmeydi benim için bir kadınla hem de onunla ilk öpüşmemdi. Nafes alamadım, yarını düşünemedim. Sadece dudaklarına odaklandım, gerisi yok. Bir süre öpüştük öyle, biraz da dokunarak.
Durdu. Büyük bir pişmanlıkla, durdu. Bunu yapmamamız gerektiğini ikimizde biliyorduk. Öpen o olduğu gibi duran da oydu. Yine sarıldık ve uyumaya devam ettik.
Sabah aynı şeyler tekrar yaşandı, belki biraz da ilerisi.
Tekrar durdu.
Artık kalbim kırılmaya başlamıştı ama onu çok iyi anlıyordum. Olmazlarımızı biliyordum.
Durduk.
Günün kalan yarısı konuşarak geçti, sarılarak, paylaşarak. Olanlara üstü kapalı değinerek. Biraz daha anladım benim için ne denli özel olduğunu.
Bir daha tekrarlamamamız gerektiği konusunda anlaştık ve ayrıldık. Bense dudaklarını tadını silmeye çalışıyorum artık aklımdan...
pff ağır olmuş.
ReplyDeleteDuygusal karmasanın arasında sıkısıp kalmak boyle birsey olsa gerek...
ReplyDeleteBir de bana sorun.
ReplyDeleteaz önce kızdığım konudan sonra burda senin için üzüldüm..Tuhaf!Ama sanırım karşı taraf duygusal manada değil de cinsellik manasında gel gitler yaşıyor .. Aldırma ;)
ReplyDeleteDaha iyiyim bu konuda, en azından konuşabiliyoruz.
ReplyDelete