The Quills

 

The Quills

 
                                 Black Quill                                         Blue Quill                                            Red Quill
                                 Black Quill                       Blue Quill                       Red Quill

Monday, January 30, 2012

O Kadın

Önceki yazıya buradan bakabilirsiniz.

Bazı şeyler nasıl anlatılır bilmiyorum. Hele yaşanması güç olan şeyleri nasıl yazıya dökerim hiçbir fikrim yok.

Biliyorsunuz işte, onunla aramdaki şey her zaman apayrı kalacak-tı.

Ta ki geceyi beraber geçirene kadar...

Onu aslında ne kadar istediğimi elini tutunca anladım. Belimi okşadığında ya da nefesini yüzümde hissettiğimde dünyam yerinden oynadı.

Hayır ne yazık ki öpemezdim onu. Ama beni öpmesini çok istedim. Dakikalarca okşadım, okşandım da bir şey olsun yapamadım.

Ama sonra buluştu dudaklarımız. Hem ilk öpüşmeydi benim için bir kadınla hem de onunla ilk öpüşmemdi. Nafes alamadım, yarını düşünemedim. Sadece dudaklarına odaklandım, gerisi yok. Bir süre öpüştük öyle, biraz da dokunarak.

Durdu. Büyük bir pişmanlıkla, durdu. Bunu yapmamamız gerektiğini ikimizde biliyorduk. Öpen o olduğu gibi duran da oydu. Yine sarıldık ve uyumaya devam ettik.

Sabah aynı şeyler tekrar yaşandı, belki biraz da ilerisi.
Tekrar durdu.
Artık kalbim kırılmaya başlamıştı ama onu çok iyi anlıyordum. Olmazlarımızı biliyordum.
Durduk.

Günün kalan yarısı konuşarak geçti, sarılarak, paylaşarak. Olanlara üstü kapalı değinerek. Biraz daha anladım benim için ne denli özel olduğunu.

Bir daha tekrarlamamamız gerektiği konusunda anlaştık ve ayrıldık. Bense dudaklarını tadını silmeye çalışıyorum artık aklımdan...

5 comments:

  1. Duygusal karmasanın arasında sıkısıp kalmak boyle birsey olsa gerek...

    ReplyDelete
  2. az önce kızdığım konudan sonra burda senin için üzüldüm..Tuhaf!Ama sanırım karşı taraf duygusal manada değil de cinsellik manasında gel gitler yaşıyor .. Aldırma ;)

    ReplyDelete
  3. Daha iyiyim bu konuda, en azından konuşabiliyoruz.

    ReplyDelete