The Quills

 

The Quills

 
                                 Black Quill                                         Blue Quill                                            Red Quill
                                 Black Quill                       Blue Quill                       Red Quill

Sunday, February 5, 2012

Bazen...

Bazen evden dışarıya çıkmamak gerekir. Hatta yataktan bile kalkmamak lazım. 

Çünkü bazen, Murphy dışarıda sizi bekliyordur. Ve tek yapabileceğiniz tecavüzden zevk almaktır. Bazı günler hiç yaşanmamalı. Özellikle yakın arkadaşlarının hepsinden uzaktaysan.

Yalnız hissediyorum. Huzur buraya kadarmış. Hoşgeldin mutsuzluk.

Tek istediğin bir insanın sıcaklığıyken, bulabildiğim tek şey bir insan vücudu. Yeterli değil.

Fuck this shit. 

Bazen tek istediğim karanlık bir köşede uyuya kalmak. Yüz sene uyumak, birisi uyandırıncaya dek. 

Yorgun hissediyorum bir anda. Çok yorgun. 

Aynı zamanda elim kolum bağlı. Şu anki yalnızlığımı dindirebilecek bir şey yok. 

Her şey simsiyah olana kadar alkol içmek istiyorum. Ya da bütün presiplerimi boşa sayıp daha farklı şeyler. Yine elim kolum bağlı, lanet olsun ki, bu saatte hiç bir açık değil. 

Ne yapıyorum? Kucağımda laptopum. Huzursuzluğumun sebebini bile dile getiremeden, içimi döküyorum kimsenin siklemediği bir yazıya. 

Hayal gücüm ölü. Sinirliyim sadece çok sinirli. Bütün hislerim uyuşmuş gibi. Uyumak istemiyorum, kabuslar korkutucu. Bütün sinirim kendime yönelik. Nefret ediyorum resmen kendimden. Uyuşturulmam lazım. Ona da koşullar elvermiyor. 

Dışarısı soğuk. Karların içinde uyumak istiyorum. 

Bazı günler gerçekten hiç yaşanmamalı. 

Bembeyaz bir ekrana yazı yazıyorum belki birisi kurtarır diye beni buradan. Ama herkes çok uzak. Ağlamak istiyorum. Gözyaşlarım akmıyor sanki. Çığlık atamıyorum, yasak. 

Bugün kötü bir gün. Ve yarın da daha güzel olmayacak. 

2 comments:

  1. Boyle anlarda bogazımdakı yumru nefes almamı engelleyecek kadar baskı yapıyor bana..çığlık atmak herseyı yakıp yıkmak ıstıyorum ama sadece yapabıldıgım aglamak.. aglarken artık gozlerım yanıyor.. gozlerım yandıgı ıcın daha fazla aglıyorum.. bogure boregure sonra susuyorum.. susayı daha fazla susmayı ogrenıyorsun.. susmaların ıcınde dag gıbı buyuyor buyuyor buyuyor

    ReplyDelete